Geçen haftaki yazımda, iktidarın gazetecilerin haber yapması ve özgürce görüşlerini açıklamaları konusundaki yanlı ve baskıcı anlayışının önemli tartışma konularından biri olmaya devam ettiğini yazmıştım.

Devamında özgür bir ortam olmadığı için yazılamayanlardan dolayı üzgün olduğumu belirtmiştim.

Ne yazık ki, basın üzerindeki baskılar gündem olmaya devam ediyor.

Diğer yandan, dış basında da alaylı bir üslupla eleştirilen Türkiye’deki basın özgürlüğü konusunda bugünlerde önemli gelişmeler yaşanıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı, AB vize müzakerelerinde “Türkiye’de basın özgürlüğü” şartını dile getirdi.

Anayasa Mahkemesi’nin C.DÜNDAR ve E.GÜL ile ilgili basın özgürlüğünü öne çıkaran gerekçeli kararı da bu konudaki tepkilerin yaygınlaşmasına neden oldu.

Tüm bu olaylar olurken;

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti(TGC)

Türkiye Gazeteciler Sendikası(TGS)

Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD)

DİSK Basın İş

Haber Sen

Basın Enstitüsü Derneği,

Tutuklu Gazetecilerin Serbest Bırakılması” ve “Habere Özgürlük” için yeni bir kampanya başlattı.

Uluslararası Gazetecilik örgütleri de bu kampanyaya destek verdiğini açıkladı.

Ortak bildiriden bazı çarpıcı başlıkları aktarmakta yarar var.

Türkiye’de habere ve düşünceye özgürlük istiyoruz.

Yaygın ve yerel medyada görev yapan gazeteciler çok zor şartlar altında çalışmaktadır.

Gazetecilerin beşte biri sosyal güvenceden yoksun durumdadır.

Gazetecilerin çoğu yoksulluk sınırının altında ücret almaktadır.

Toplumsal olaylarda basın kartı olmadığı için yüzlerce gazeteci güvenlik güçlerinin şiddetine maruz kalmaktadır.

Çatışma bölgelerinde görev yapan gazeteciler sürekli gözaltına anılmakta, hedef gösterilmektedir.

Bu şartlar altında çalışan gazetecilere, halkın haber alma hakkını engelleyecek baskılardan vazgeçilmelidir.

Gazetecilere yönelik hukuk dışı soruşturmalar sonlandırılmalıdır.

Gazeteciler, tutuksuz yargılanmalıdır.

Olaylar ne kadar sarsıcı olursa olsun yayın yasaklarıyla halkın haber alma hakkı engellenmemelidir.

Anayasaya aykırı olan yayın yasakları uygulamasından vazgeçilmeli, halkın bilgi alma ve gerçekleri öğrenme hakkı zedelenmemelidir.

Internet sansürüne son verilmelidir.”

Liste uzun, talepler kapsamlı.

Bildirinin sonuç bölümünde ise siyasal iktidarın, evrensel gazetecilik değerleriyle örtüşen gazetecilik yapılmasını engelleyecek yaklaşımlardan kaçınması isteniyor.

Basın özgürlüğünün teminatıyız” diyen iktidar sahiplerine duyurulur.