Marks’a göre tarihteki gelişmeyi belirleyen temel etken ekonomik ilişkilerdir ve bu ilişkilerdeki en belirleyici unsur da üretim araçlarını elinde bulundurmaktır. Bu bakış tarzına bağlı olarak da tarihsel materyalizm öğretisini geliştirmiştir. Ancak tarihin akışını değiştiren belirleyici etkenlerden bir başkasının da bilimsel devrimler olduğu açıktır. 16. ve 17. yüzyıllardaki bilimsel devrimler olmasa Ortaçağ’ın skolastik düşüncesinden çıkış da pek kolay olmayacaktı. Kopernik’in iki bin yıldır süren yanlış “dünya merkezli kozmolojiyi” yıkıp yerine “güneş merkezli” doğru olanı koyması ve hemen sonra Newton’un “Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri” adlı eserinin yayınlanmasıyla perçinlenen bilimsel devrimlerin 150 yıl içine sığdırılması 18. yüzyıl aydınlanmasına neden oldu. İnsan aklının özgürleşmesinin temelleri bilimsel devriminler sonucu atıldı. John Locke ve David Hume İngiliz aydınlanmasına, Voltaire ve Ansiklopedisiler Fransız aydınlanmasına öncülük ettiler. Hepsi de yaşamın kılavuzunun akıl olması gerektiğini vurgulayıp karanlık bir çağın kapanmasını sağladılar…

Theodor Adorno, “düşünmeyi sevmemek çok geçmeden düşünmeyi becerememeye dönüşür” diyor. Acaba artık “beceremiyor muyuz düşünmeyi” diye düşünmekteyim. Devlet elbet tekne değil öyle kolay kolay batmaz. Hele 21. Yüzyılda gelip tepemize oturacak başka bir devlet de olamaz. Ancak şamar oğlanına dönüp, kimilerimizi pek ilgilendirmese de onursuz yaşamak da var, bunu kabullenmek zor. Umutsuz olmamak gerek, 100 sene önce çok daha zor koşullarda nelerle ve kimlerle baş ettik biz, bu zorluğun mu üstesinden gelemeyeceğiz? Kimse o zaman Mustafa Kemal vardı demesin. Değerleri koşullar yaratır. Ünsal hocanın oğlu Çınar Oskay bakın ne diyor: “Her şeyin sonu olduğu gibi bu çağın sancıları da dinecek. Sancı yeni başlangıçları müjdeler, sancısız doğum olmaz. Belki de Türkiye erken girdiği otoriter popülizmden çıkmak konusunda öncü olacak.” Nasıl 100 yıl önce “antiemperyalist mücadele nasıl yapılır” diye öncülük ettiysek tüm mazlum uluslara, bu kez de “sandıkta nasıl yıkılır faşizmin duvarları” öğreteceğiz aynı dertten mustarip diğer halklara, kuşkunuz olmasın…