Bir Gün Gazetesi’ndeki haber zihnimin derinliklerine yolculuk yapmama neden oldu.
Bizim kuşağı çok kültürlü, çok sesli düşünmeye, farklı düşüncelin “entelektüel zenginlik” yaratma zenginliğine tanıştıran insanların başında yer alır Doğan Avcıoğlu…
Doğan Avcıoğlu’nun adını yaşatmak iç in Eskişehir’in Odunpazarı İlçesi’nde kurulacak bir kütüphanede yaşatılacağını 15 Mat 2022 günü yayınlanan Bir Gün Gazetesinde okuyunca, zihnim yarım yüzyıldan da öteleri taradı…
Tekin Yayınevi ile Odunpazarı Belediyesi’nin işbirliğiyle kurulacak kütüphanesinin “Doğan Avcıoğlu Sosyal Bilimler Ödülü Yarışması” düzenleme kararları ise heyecanımın ateşlerini körükledi.
Tokat’da Gazi Osman Paşa Lisesi’nin son sınıfındaydım…Cemal Reşit Eyüboğlu, Mümtaz Soysal ve Doğan Avcıoğlu’nun kurdukları “YÖN DERGİSİ” heyecanla izlediğimi, anlasam da anlamasam da virgülüne kadar okuduğumu anımsıyorum.
YÖN Dergisi’nin 1962 ve 1963 yılının Eylül aylarına kadar bütün sayılarının ciltlerini kendi elimle yapmıştım. 1963’ün Ekim ayı başında Bursa Eğitim Enstitüsü’nde kaydımı yaptırdığımda, yatağın altına o iki cildi saklamış, 2 yıllık yatılı okulda meraklı olan herkes o ciltleri elden ele dolaştırmıştı.
7 Mart 1962 ‘den 4 Temmuz 196’yi kapsayın 29. Sayıya kadar olan cilt elimde…İkinci diğer iki cilt kimde kaldı bilemiyorum. Daha sonraki yıllardaki YÖN Dergeleri’nden de ciltlenmiş şekilde elimde olanlar var.
Ankara’da Siyasi Bilgiler Fakültesi ve Ankara Koleji’ne giderken üç katlı bina, dönemin seçkin muhalif aydınlarının merkeziydi… Doğan Avcıoğlu Fransa’da öğrenim görmüştü. Doğan Avcıoğlu da, Ağabeyi Hamdı Avcıoğlu da çok çalışkan insanlardı. İstanbul’da eski Vatan Gazetesi binasi TMTF’na yakın olduğu için İstanbul’a her inişte Hamdı Avcıoğlu’nun yanına uğrardım.
Çağımız geniş toprakların, büyük orduların çağı değil. Çağımız, entelektüel büyüklükle refah üretebilen bir çağ… Bir toplum “entelektüel hafızasını” sağlam tutar, onu yoklarsa “büyük toplum” olabilir. Doğan Avcıoğlu ve arkadaşlarının çıkardıkları YÖN Dergisi de özgürlüklerin ne kadar önemli olduğunu, ekonomik gücü olmayan inanç ve ideolojinin ne denli güçsüz kalacağını, çok sesli, çok kültürlü, eleştirel bir toplumun ne denli dinamik gelişme yaracağını bize anlattı… Yasak olan Nazım Hikmet şiirlerini yeniden yayınlayarak onlara erişmemizi sağladı. “ TÜRKİYE’nin Düzeni” kitabı da ekonomik analizi ülkemiz seçkinlerine yol gösterdi, hak ettiği ilgiyi de gördü.
Odunpazarı Belediyesi ve Tekin Yayınevi yetkilerini yürekten kutluyorum. Hepimiz Doğan Avcıoğlu Kütüphanesi’ne sahip çıkmalıyız, onunu zenginleşmesine katkı yapmalıyız, ülkemizin büyük entelektüelinin anılarını hep diri tutmalıyız…