Muğla ve Antalya'daki yangınların üzerinden dört haftaya yakın bir zaman geçti, küle dönen topraktan yeniden bitkilerin çıktığı, kuşların, böceklerin, karıncaların ormana geri döndükleri saptandı.
     Bu bölgede 24 bin hektar orman küle dönmüş, gerçekten de çok ama çok üzücü. Ama işte, teselli olunacak tespitler de bizlere ulaştı kısa sürede. Muğla'da doğanın kendine gelmeye başladığının,  yaralarının sarılmasının ilk işareti olarak HAYIT çiçeklerinin, SANDAL'ların yeniden filizlenmeye başladığı görülmüş.
     Yaban hayatı uzmanı Dr. Yasin İlemin " Artık ormanın içinden ağaçkakan sesleri geliyor. Kızılçam ağaçları ise direniyor. Maki bitki örtüsü yeniden yeşeriyor" demiş.
     Elbette kayıplar için, duyarlı her insan çok üzüldü, ama işte doğa ananın şefkatli ellerinin uzandığını, sıcak kucağının açıldığını, kaybedilen ağaçların, canların yenileri için yine yeniden olanca gayretini gösterdiğini görmek tekrar umut ettirdi, sevindirdi, mutlu etti.
     Şimdi yapılacak olan, bu yaşanan acı deneyimlerden ders çıkartmak, bu tür yaşanası olası felaketler için hazırlıklı olmak. Kayıpları en aza indirgeyebilmek.
Doğanın, o muazzam ekolojik dengesini bozacak yanlışlardan kaçınmak. Aksi hiç şüphe götürmez ki bu, mavi gezegenimizin sonu demek olur.
*****     *****     *****
Şimdiki köpekler harika..
     Bir süre önce Hatay'da, hamile bir sokak köpeği, doğum sancısı başlayınca İskenderun Devlet Hastanesi'nin acil kapısına gelmiş. Köpek bitkin haldeymiş, onun acılı sesini duyan hemşireler hemen bir veteriner hekime haber vermişler. 2 veteriner hekim kısa sürede ulaşmış canın yanına, operasyonla doğumunu gerçekleştirmişler köpeğin.
     Tam üç bebek doğurmuş akıllı anne, bebekleri de son derece sağlıklıymış. Bu tür olaylara daha sıklıkla rast gelmeye başladık sanki. Eskiden de böyle akıllı mıydı kedilerimiz, köpeklerimiz bilinmez ama benim şöyle bir saptamam var: Şimdilerde insanlarla birlikte yaşamaya çok alıştı evcillerimiz, yeter ki bizler onların bu taleplerine karşılık verelim, izin verelim. Dünyamızı dostlarımızla eşitçe, sevgiyle paylaşalım. İnsanlık bunu gerektirir. Yaşadığımız yangın ve sel felaketlerinde bu duyarlı canların nasıl da biz insanlar için ilaç niteliğinde sevgi, bağlılık gösterdiklerini hep birlikte gördük.