Bursalı Mehmet Tahir 1861’de doğmuş. Osmanlı döneminin önemli yazarlarından biri. Uygarlığı büyük yararları dokunan Türk kökenenli düşünce insanlarının izinini sürenlerden.
Harbiye’yi bitirmiştir. Manastır Askeri Lisesi’nde coğrafya öğretmenliği yapmış.Selanik Askeri Rüstiyesi’min müdürlüğü görevinde bulunmuş.
Osmanlı Hürriyet Cemiyet’nin kurucuları arasında yer almış.
İkinci Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Fırkası’ndan Bursa Milletvekili seçilmiş.1925 yılında İstanbul’da sonsuz yolculuğuna çıkmış.
“Türklerin Bilime ve Sanata Hizmetleri” makalesinde, “Türkleri yalnızca akıncı takımı kaba bir kahraman zanneden, bir alay düşmanlık güdenlerin kıymetsiz fikirlerini yalanlamak, çürütmek” amacıyla yazdığını belirtiyor.
Bursalı Mehmet Tahir, Gazneliler ve Selçuklular dönemlerinde “ilim ve kemal sahibi, ilme ve fenne ait eser” yazanları tanıtmaya çalışıyor.
Nişabur’da kurulan medreseden, Horasan’da yetişen Türk ve Türk yönetiminin korumasındaki Gazali, Taftazani, Seyyid Şerif Gürcani, Nasır Türsi,Mevlana Cami, İmamu’ul Haremeyn gibi dâhilerin Türk soyundan olduklarını kanıtlamanın mümkün olduğunu yazıyor.
Kutsal kavramları kullanmak
Yazıyı buraya kadar okumuşsanız, merak sınırlarınız da sosyal medyanın kolaycılığında dört dakika sonarlarına inmişse içinizden bir ses yükselmiş olabilir: Nereden çıktı bu Bursalı Mehmet Tahir.
Son dönemde ülkemiz ile iddia ortaya koyan her rastladığımıza aynı tepkiyi veriyorum: S. Fredarieck Starr’ın Kayıp Aydınlanma/ Arap Fetihlerinden Timur’a Orta Assyanın Altın Çağı kitabını okudun mu?
Dilimize Yusuf Salman İnanç’ın aktardığı kitabı okumamış , “milliyetçilik”, “yurtseverlik”, “ülkenin bekarısı” gibi kutsal içerikli kavramları kullanmada dikkatli olmalarını söylüyorum…
Bursalı Mehmet Tahir’in peşinden koştuğu bir düşünceyi, insanlık tarihine bizim coğrafyamızda yaşayanların katkısını anlamalarını istiyorum muhataplarımdan… Bursalı Mehmet Tahir’in makalelerinde önerdiği araştırmaların Starr’ın kitabında somutlanmasını, yeni bir uygarlık tasarımı için ne denli önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Yazmak yaşamaktır
Ülkesi ve toplumu için düşüncesi olanlar yazmalı…Yazı belgedir, arşivin kalbinden fırlayıp size yeni ufuklar açacağı hiç belli olmaz…Starr’ın kitabını okurken, “ Biz kendi coğrafyamızı, insanımızı, uygarlıklara kattığımız değerleri bir yasancıdan mi öğrenmeliydik?” sorusu aklınıza geldiğinde, Bursalı Mehmet Tahir’in düşünce izlerine rastlayınca şaşırmayın.
Bildiklerinizi önce söyleyin, sonra yazın…Sizin ömrünüz düşündüklerinizin hayata geçmesini görmeye yetmeyebilir ama toplumun ömrü yeter…Yaklaşık 120 yıl sonra Bursalı Mehmet Tahir gibi hayırla anılmanın, ölüme direnmenin yoludur yazmak ve belge bırakmak…