Pandemi döneminde marketlerin alkol reyonları, virüs yaydığı için kapatıldı. Ya da öyle zannedildi. Yasaklar kaldırıldı kaldırılmasına fakat, virüsün sadece gece 12’den sonra müzikli ortamlarda yayılmaya devam ettiği anlaşılmış olacak ki müzik yasağı devam etti. 
Ve en son Eskişehir’de, tüm Türkiye’den değerli sanatçıların katılacağı bir festivali engellemek amacıyla, çeşitli sebeplerle yasaklar getirildi. Bu utanç verici karar, valilik tarafından genel güvenlik, suç işlenmesinin engellenmesi, Daeş gibi gerekçelerle kılıfına uydurulmaya çalışılsa da, tüm şehirde devam eden etkinliklerden de anlaşılacağı gibi kararın asıl amacının politik olduğu gün gibi ortada.
Ben, üniversite’ye kadar olan öğrencilik hayatımı Eskişehir’de, üniversite hayatımı İstanbul’da geçirdim. Bu süreçte Eskişehir’de de İstanbul’da da onlarca festivale, konsere ve etkinliğe katıldım. İstanbul’da düzenlenen bir içecek firmasının düzenlediği, Dünya çapında sanatçıların katıldığı uluslararası boyutta festivaller de buna dahil. Bugüne kadar ne bir suç işledim, ne bir suçun mağduru oldum, ne de bazı gençler gibi pudra şekeri partilerinin yapıldığını gördüm.
Bu konserlere ve festivallere hep bir grup insan karşıydı. Gerekçeleri ise ahlaklarının bozulduğuydu. Bir şehirde festival olunca, orada yaşayan, hayatında festival dahi görmemiş bir vatandaşın ahlakının neden bozulduğunu hiç anlayamadım. Başkalarının yaşadığı hayatlar sizi neden ilgilendiriyor? Siz ahlak anlayışınıza uygun görmediğiniz toplulukların içine, konserlere, festivallere gitmezsiniz, olur biter. 
İşin ilginç kısmı bu kesimin ahlakı yalnızca alkolün ve kadınların bulunduğu ortamlarda bozuluyor. Çocukların düzenli istismara uğradığıyla alakalı ya da yasaya aykırı kaçak yurtların kapatılmasıyla ilgili bir söz söylediklerini pek duyamazsınız. Bir yolsuzluk, adam kayırma, kadrolaşma ile ilgili olaylara tepki verildiğini göremezsiniz. Çünkü bir topluluk, en çok hangi konuda yüksek konuşuyor, en çok neye tepki gösteriyor ve en çok neyi kınıyorsa aslında en büyük zaafı oradadır. Çevrelerindeki baskı yüzünden dışarıdan izlemek zorunda kaldıkları hayatları yaşayamayanlar, o hayatları yaşayanlara düşman olurlar. Dikkatli olmak lazım.