Son yıllarda üzücü olayların akışına yetişemez hale geldik.

Neden böyle bir giriş cümlesi kurdum?

Üzüntüyü tarif etmeye olanak olmadığı için.

Anımsayın, Atatürk ilkeleri, Milli Eğitim Bakanlığı’nın programından çıkarıldı.

Bazı okullarda Atatürk büstü konulması engellenmek isteniliyor.

Öğretmenler, derslerde Atatürk’ü anlattıkları ve Cumhuriyete sahip çıktıkları için ağır baskılarla karşı karşıya kalıyor.

Benzer şekilde Atatürk’ün adının yeni stadyum bahanesi ile ortadan kaldırılması kentin gündeminde.

Yapımı devam eden stadyumun adının “Eskişehirspor Arena” olacağı yönünde bilgiler var.

Baştan söyleyeyim.

Bu değişikliğin yapılması mümkün değil.

Atatürk’ü gönülden seven, yürekten bağlı insanların çoğunlukta olduğu bir kentte böylesi bir girişimden sonuç alınması söz konusu olamaz.

Eskişehir halkı, Atatürk’ün adının yok edilmesine izin vermez.

İsimler üzerinden algı yönetimi iktidar tarafından kullanılan yaygın bir yaklaşım.

Bu yolla, toplumda kişiler ve değerler üzerinden yeniden bir biçimlendirme yapılıyor.

Bu kapsamda son on dört yılda yer ve eser isimleri üzerinden sistematik bir çalışma yürütüldüğünün pek çok örneği var.

Aynı anlayış Atatürk Havalimanı için de gündemde.

İstanbul’da üçüncü havalimanının devreye girmesiyle Atatürk Havalimanı, yolcu uçuşlarına kapanmış olacak.

Uluslararası hava trafiğinin merkezi olan dünyaca önemli bir kentte, o ülkenin kurucusu Atatürk’ün adı yok edilmiş olacak.

Tekrar Eskişehir’e gelirsek.

AKP Eskişehir Milletvekilleri ve Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkililerini uyarmak gerekli.

Atatürk Stadyumunun adını değiştirmeyi denemeyin.

Eskişehir halkı,

Eskişehirspor Arena”

Timsah Arena”

gibi isimler istemiyor.

Sözleşme yapıldı, geri dönüşü çok zor” bahanesini ise aklınızdan bile geçirmeyin.