Son günlerde "Anayasa...Anayasa" diye ortalık yine toz duman. 

İyi kötü mürekkep yalamış biri olarak düşünüyorum da; 

Dünyada en çok Anayasa yapan ülke biz olsa gerek. 

Tarihimizde ne çok anayasa çalışması yapmışız, okurken başım döndü.  Hele bir de siz bakın! 

-Sened-i İttifak. 29 Eylül 1808 

-Tanzimat Fermanı 3 Kasım 1839 

-Islahat Fermanı 18 Şubat 1856 

-Kanûn-i Esâsî 23 Aralık 1876 

-1921 Anayasası 

 -1924 Anayasası 

-1961 Anayasası  

-Ve en son 1982 Anayasası... 

Sizin de başınız döndü değil mi? 

Belki Sakallı Celâl adını duyanınız vardır.  

Edebiyat tarihimizde düşünceyi mizahla ilk birleştiren kişi olarak bilinir. 

Ona dahi bu anayasa çalışmalarından gına gelmiş olacak ki, dayanamayıp patlamış. 

 Beyler, demiş; 

     -Tanzimat ilan ettiniz olmadı 

     -Meşrutiyet ilan ettiniz olmadı 

     -Cumhuriyet ilan ettiniz yine olmadı 

     -Acaba birde CİDDİYET mi ilan etsek? 

1960 İhtilâli sonrası... 

Yassıada'da DP milletvekilleri yargılanmakta olup tek tek sorgulamalara başlanmıştır. 

Sıra üç dönemdir (şu an ismini hatırlayamadığım) Erzurum'dan DP milletvekili olan bir zata gelmiştir. 

Mahkeme başkanı sorar: 

-Anayasayı tağyir, tebdil ve ilgaya tam teşebbüs ettiğiniz iddia edilmektedir; ne dersiniz? 

Milletvekilinin gözleri faltaşı gibi açılır. Bunlar ömründe duymadığı laflardır ve hiçbirini anlayamamıştır. Ezile büzüle, 

-Anlayamadım başkanım, der. 

-Anlamayacak ne var be adam. Anayasayı çiğnediğin iddia ediliyor. 

Milletvekili düşünür düşünür, derin bir şakınlıkla, 

-Valla başkanım der, İncil kitabını çiğnedin desen tamam, Tevrat kitabını çiğnedin desen tamam, haşâ ki haşâ Kur'an-ı Kerim'i çiğnedin desen tamam da, hem vallahi hem billahi sizin dediğiniz o kitabı ömrüm boyunca hiç görmemişem... 

Traji- komik olan şu ki, ne yaptığını bilmeyen, ne yazdığını okumayan milletvekillerince ortaya konan anayasalarla bu işler ancak bu kadar oluyor. 

 

Anavatan iktidarı döneminde, gazeteciler, bir uygulamadan dolayı Turgut Özal'ı sıkıştırırlar: 

-Efendim Anayasayı deldiğiniz söyleniyor. Ne dersiniz? 

Özal muzip muzip güler: 

-Bir kere delmekle bir şey olmaz! 

Bakıyorum da tarih boyunca İngilizlerin anayasası hiç olmadı. Halen de yoktur. 

Ama demokrasinin beşiği kabul ediliyor. 

Demek ki burada sorun anayasa değil, zihniyet,  ahlâk ve vicdan sorunudur. 

Siz adaletin, hukukun güneş ışığı gibi her evin penceresinden eşit girmesini sağlayamazsanız, 

Hukukun üstünlüğünü içinize sindirip önce kendiniz uymazsanız, 

Değil ANAYASA yapmak,  BABAYASA da yapsanız bu zihniyetle hiçbir sorununuzu çözemezsiniz.

Benden söylemesi...